Fakat baştada söylediğim gibi arapça öyle karmaşık bir dildir ki tek bir noktanın bile yerini değiştirseniz cümle anlamı tamamen değişir. Dolayısıyla parça parça indirilen ve bir kısmı biyerde bir kısmı başka bir yerde indirilen vahiyleri biraraya getirip onları bir kitap haline getirmek için temize çekerken hiçbir yalnışlık yapılmadığını düşünmek mümkün değil. Hele ki günümüzde orjinal(ilk hali) bir kur-an bulmak bana göre imkansızdır. Bunu şöyle düşünün; yanyana 100 kişiyi dizin ve en baştaki kişinin kulağına bir cümle söyleyin sonra bu kişinin o cümleyi yanındaki kişinin kulağına söylemesini isteyin.. bu böyle sona kadar devam etsin sıra son kişiye geldiğinde bu cümleyi yüksek sesle söylemesini isteyin. Göreceksiniz ki sizin söylediğiniz cümleyle alakası yok. Dolayısıyla 1400 yıl önce dünyanın en karmaşık dillerinden biri olan arapça ile yazılmış bir kitabın orjinalini bulmak pekte mümkün değil. Hatta bu konuyla ilgili National Geographic'nin bir belgeselinden küçük bir kesit sunacağım. Vakit ayırıp izlerseniz bilimin sizlere ne kadar açık ve gerçeği gösteren bir ışık olduğunu görebilirsiniz.
31 Ekim 2013 Perşembe
-Kur-an'ın Kitap Haline Dönüştürlmesi-
Bildiğiniz üzere arapça dünyanın en zor dillerinen biridir. Hem alfebe olarak farklıdır hemde yazım teknikleri olarakta çok zor ve karışık bir dildir. Hz.muhammed'e ilk vahiyi geldiğinde Muhammed okuma yazma bilmiyordu. Daha sonra öğrenip öğrenmediğini de bilmiyoruz fakat üzerinde durmak istediğim konu şu: zamanla bütün bu vahiy parşömenlerini(ayetleri) kim nezaman ve nasıl bir araya getirerek kitap haline getirmiştir. Bu kişinin Hz.Ömer olduğu bilinir. Hz. Ömer bütün vahiyleri bir araya getirerek kur-an'ı kitap haline getirmiştir.
Fakat baştada söylediğim gibi arapça öyle karmaşık bir dildir ki tek bir noktanın bile yerini değiştirseniz cümle anlamı tamamen değişir. Dolayısıyla parça parça indirilen ve bir kısmı biyerde bir kısmı başka bir yerde indirilen vahiyleri biraraya getirip onları bir kitap haline getirmek için temize çekerken hiçbir yalnışlık yapılmadığını düşünmek mümkün değil. Hele ki günümüzde orjinal(ilk hali) bir kur-an bulmak bana göre imkansızdır. Bunu şöyle düşünün; yanyana 100 kişiyi dizin ve en baştaki kişinin kulağına bir cümle söyleyin sonra bu kişinin o cümleyi yanındaki kişinin kulağına söylemesini isteyin.. bu böyle sona kadar devam etsin sıra son kişiye geldiğinde bu cümleyi yüksek sesle söylemesini isteyin. Göreceksiniz ki sizin söylediğiniz cümleyle alakası yok. Dolayısıyla 1400 yıl önce dünyanın en karmaşık dillerinden biri olan arapça ile yazılmış bir kitabın orjinalini bulmak pekte mümkün değil. Hatta bu konuyla ilgili National Geographic'nin bir belgeselinden küçük bir kesit sunacağım. Vakit ayırıp izlerseniz bilimin sizlere ne kadar açık ve gerçeği gösteren bir ışık olduğunu görebilirsiniz.
Fakat baştada söylediğim gibi arapça öyle karmaşık bir dildir ki tek bir noktanın bile yerini değiştirseniz cümle anlamı tamamen değişir. Dolayısıyla parça parça indirilen ve bir kısmı biyerde bir kısmı başka bir yerde indirilen vahiyleri biraraya getirip onları bir kitap haline getirmek için temize çekerken hiçbir yalnışlık yapılmadığını düşünmek mümkün değil. Hele ki günümüzde orjinal(ilk hali) bir kur-an bulmak bana göre imkansızdır. Bunu şöyle düşünün; yanyana 100 kişiyi dizin ve en baştaki kişinin kulağına bir cümle söyleyin sonra bu kişinin o cümleyi yanındaki kişinin kulağına söylemesini isteyin.. bu böyle sona kadar devam etsin sıra son kişiye geldiğinde bu cümleyi yüksek sesle söylemesini isteyin. Göreceksiniz ki sizin söylediğiniz cümleyle alakası yok. Dolayısıyla 1400 yıl önce dünyanın en karmaşık dillerinden biri olan arapça ile yazılmış bir kitabın orjinalini bulmak pekte mümkün değil. Hatta bu konuyla ilgili National Geographic'nin bir belgeselinden küçük bir kesit sunacağım. Vakit ayırıp izlerseniz bilimin sizlere ne kadar açık ve gerçeği gösteren bir ışık olduğunu görebilirsiniz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder